Sanıyorum Orta 1 den beri yapıyorum bunu, her kullandığım takvimde biten günün üstünü koskoca bir çarpı işaretiyle karalıyorum. O yaşlarda yaz tatiline bir tür geri sayımdı bu. Sadece yaz tatilinde gördüğüm bir platonik çocukluk aşkım vardı, ne kadar çok çarpılarsam yaz tatili o kadar çabuk gelecek kendisini de o kadar çabuk göreceğim, aman allaam ergenlik ne garip bir dönemmiş. O aklı bir karış havada zaman süresince bu çarpılama yüzünden günümü yaşayamamış hep geleceğe dönük debelenip durmuşum sanıyorum. O platonik aşk ergenlik bitince bitti gitti de, bu çarpılama durumu kaldı yadigar, gördüğüm her takvimin biten gününü karalamadan rahat edemiyorum sanki. 2006 yı da karalamışım gitmiş, karalamaktan kastım olumsuz algılanmasın, dediğim gibi mutluluklarımı alıp devam edeceğim yoluma. Yeni Yılınız kutlu olsun, sağlık ve mutluluk olsun.
Bayram desem, o kadar uzun bir süredir tatil anlamına geliyor ki benim için. Dedemin sabahın köründe torunları ayağa dikmesi, anneannemin evde kavurma yapması o kadar eskide kaldı ki, o jenerasyonun aramızdan ayrılmasıyla hepimiz tatil yapar olduk. Ama onu da haketmiyoruz değil, yeni jenerasyonda yoruluyor ama çalış çalış. E o zaman iyi bayramlar!!

















Başlıktan da anlaşılacağı üzere Istanbul'daydım :) Her ne kadar iş için gitmiş olsam da 3 gün 3 gecede fırsat bulunan her anda gezmeyi büyük bir hiperaktiflik göstererek başardım.Tabii bunda bütün programlarını bana ayıran, işlerimin bitmesini sabırla bekleyen kankalarımın da katkısı büyük. Zencefil'de yediğim palamut köftesi, Dolmabahçe çay bahçesinde boğaza karşı çaylar, İstiklal'den Galata'ya yürüyüş, Roxy'de süper eğlence, kaşarlı dürüm döner, ıslak hamburger ve atom için kendilerine buradan tekrar tekrar tekrar teşekkür ederim, onlar kendilerini bilirler...... 









