Bu kitabı ne zaman aldığı bile hatırlayamayacak kadar önce almışım, bir kısmını da okumuşum ama sanırsam bu tarz kitapları 30 yaşından sonra okumam gerekiyormuş ki yarısına bile gelememişim o zamanlarda. Kadınlar için yakın ilişkiler yürekli değişimler kılavuzu gibi de bir sloganı var kitabın, kapağında yazıyor tam bir rezalet bu nedenle halka açık yerlerde dikkatli bir şekilde okumak gerekiyor. Annesiyle, babasıyla, kardeşiyle, kocasıyla yıllar yılı aynı davranış kalıplarıyla ilişki kurmuş ama bir türlü kimseye yaranamamış ya da yaranamadığı düşünen, yıllar yılı süregelen beylik sorunları beylik cümlelerle çözmeye çalışmış ama eline yüzüne bulaştırmış ya da bulaştırdığını düşünen, en sonunda bu sorunları çözmenin yolunu bu kişilerden kaçmada saklanmada veya tam tersi daha da üstüne gitmekte bulan ya da bulduğunu sanan kadınlar için bütüünn bu ilişkilere bir rest çekerek kendini baştan yaratma kadar uç olmasa da azıcık değiştirmeye çalışma ve genel kadın anlayışı ve davranışları üzerine yazılmış bu kitabı ben sevdim. Böyle sorunlarım olduğu için mi sevdim bu kitabı, hayır. Böyle sorunlarım yok mu, var; o derece değil belki ama 30 yaşını geçmiş, evli ve çocuklu kadınların olduğu kadar var işte. Ben de azıcık ders aldım, fikrim oldu. Kitabın dili çok güzel, ağır değil, kolay anlaşılır. Çeşitli vakalar örnek verilerek anlatılmış bu da herşeyi daha net ve anlaşılır kılıyor. Çevirmenin (Süheyla Pınar) eline sağlık kitabı okunur kılmış. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım.
...Çiftler dikkatlerini yakınlık üzerinde yoğunlaştırdıkça yakınlaşamazlar. Bir ilişkide gerçek ve güvenilir yakınlık ille de istendiğinde ya da arandığında değil, iki birey de tutarlı olarak kendi benliklerini geliştirdikçe oluşur. "Benlik geliştirmek" derken kendini gerçekleştirmek, işinde ilerlemekten söz etmiyorum. Bunlar, benliğin sorgulamamız gereken "erkek ürünü" tanımlarıdır. Benlik geliştirmek, inançlarını, değerlerini ve amaçlarını belirginleştirmek, soyağacındaki kişilerle bağlantıyı sorumlu bir biçimde sürdürmek, en yakın ilişkilerdeki "ben" i tanımlamak ve önemli duygusal konular ortaya çıktıkça onları ele almaktır...s.77
...Yetişkinler, kendi sorunlarını tanımlayıp çözmek için etkin bir biçimde uğraşmayınca, çocuklar üzerinde odaklaşma özellikle artar ya da çocuklar kendiliklerinden, yetişkin sorunlaını en yaratıcı biçimde evirir, çevirir, ortaya dökerler. İlginç bir şekilde, bizim üzerinde durmak istemediğimiz ruhsal sorunlarımız çocuklarımıza geçer...s.159
İmge Kitabevi, 3.baskı 2003, (1.1994), 230 sayfa
1 yorum:
hmmm. Benim de bu konuda yazmak isteğim var. Tutuyorum kendimi...
Yorum Gönder