Aralık ayını ışıl ışıl güneşli geçirmek yaramamıştı bana zaten. Biyolojik saatimin tüm dengeleri sarsılıyordu, gönül Aralık ayını, Ankara'ya yaraşır bir şekilde, yağmurlu çamurlu, karlı buzlu, burun donduran, çok gaz yaktıran, çok eksili bir soğukla yaşamak istiyordu. İstekler oldu, Ankara'da dün gece kar yağmaya başladı, lapa lapa hem de. Hava buz gibi ve karlı, ev sımsıcakken bol tarçınlı bozalar içildi; gece iyicene beyazlaşınca yerler dışarı çıkıldı, biralar elde, Tunalı'ya yüründü. Bira ve sigara karnı acıktırdı, yürümekten de ayaklar donup, soğuktan da sırtımızı ter basınca soluğu Bestekar'daki Rumeli'de aldık. İki hüpletince bol sarımsaklı bol sirkeli işkembeyi daha da bir keyiflendik. Uyku iyicene bastırınca, eve döndük, sımsıcak yorganımızın altında kıvrıldık, kendimizi güzel rüyaların kucağına bıraktık. Biz kar yağınca herşeyi unuttuk, mutlu olduk.
2 yorum:
Bende çok mutlu oldum:)
:):) ne guzel
Yorum Gönder