23 Aralık 2006 Cumartesi

Herşeyi oluruna bırakmak mı lazım?

Bütün haftasonu evde oturup kargo beklemek istemediğimden net siparişlerimin teslimatını haftaiçine denk getirip ofis adresini veriyorum. Bu seferki Cuma'ya kaldı. Dün sabah aradım kargoyu geldi mi diye, gelmiş, ama yanlış şubeye gitmişmiş, oradan aldıracaklarmışmış. Peki dedim.Öğleden sonra oldu kargo falan yok ortada.Tekrar aradım daha şubeye gelmemiş, yarına yani artık bugüne kalabilirmiş, iyi de dedim yarın ofis kapalı, o zaman kağıt bırakırlarmış da ben gidip alırmışım.Sinirlendim tabii, bir sürü laf ettim adamlara, illa ki getirin kargomu diye.Neyse, baktım ne kadar güzelce de söylesen kavga da etsen olmayacak, kargonun gittiği diğer şubeyi aradım, eve gidiş yolumun üstündeymiş, aman istemiyorum ben akşam geçerken alacağım kargoyu sizden.

Çıktım Kırkkonaklar dolmuşuna bindim.Daha çabuk gitmek için de hep bindiğim ve dolmuşun boş geçtiği duraktan değilde aşağıdakinden bindim dolu olmasını göze alarak. Nitekim doluydu, hatta tıklım tıklımdı diyebilirim ayakta gidiyorum.Ama yarı yolda ineceğim kargonun orada nasıl olsa. İndim kargoya gittim. Kargocular kargomu aradılar, nihayetinde buldular. Aldım kargomu binbir küfür ederek kargoculara, oradan başka bir dolmuşa tekrar bindim eve doğru.

Seyran'da durduk, solumuza baktık. Başka bir dolmuş virajı dönememiş, dümdüz gidip, kaldırıma çıkıp bir tane dükkana girmiş. Ortalık ana baba günü olmuş. Ben kendimi tutamayıp ne dolmuşu bu yaaa diye birazcık bağırmışım, bundan sonrası film gibi, gözlerim aranıyor dolmuş etiketini yavaş çekimde, baktım ki Kırkkonaklar dolmuşu, kalıyorum böyle. Sonuçta her bindiğim dolmuşun plakasını almıyorum tabii ama kargoda 12-13 dakika oyalanmış olsam ve Kırkkonaklar (Koza dan giden) dolmuşlarının da ancak 15 dakika arayla geçtiği düşünürsem, bu kaza yapan dolmuş benim kargo için indiğim dolmuştu. Bizim şöför indi, gitti baktı ne olmuş falan diye, frenleri patlamış alamamış virajı. Ölen falan yokmuş ama yaralılar varmış.....

Çok fazla film seyrettiğimden olacak "amanın kaderimi değiştirdim ben, hemen eve gideyim başıma bir kaza gelmeden" paniği içinde koşa koşa eve gittim dolmuştan inince. Böyle şeylere inandığımdan mı yoksa karar vermenin herhangi bir negatif sonucundan korktuğumdan mıdır nedir, her zaman aldığım bileti, oturduğum koltuğu değiştirmemeye çalışırım, aile fertlerinin yolculuk kararlarına asla bulaşmam, asla fikrimi beyan etmem.Araba yolculuklarında şurda duralım demem. Yolculuklarla alıp veremediklerim var, karar alma konusunda sıkıntılarım var. Ya başkaları karar versin ya da oluruna bırakılsın.

Herşeyi oluruna bırakmak mı lazım, yani kargo madem getirmiyor, gider kendim alırım mı demek lazım. Dolmuşa binerken durak değiştirmemek mi lazım. Hayatta hiçbir şeyi değiştirmemek, hep korkmak mı lazım. Hiç korkmadan herşey akışına bırakılabiliyor mu? Bilemedim.....

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...