17 Şubat 2007 Cumartesi

Park edebilme Cuması

Uzun zamandır süregelen bir araba sürebilme çabam var; bu çaba, hayatında hiç araba kullanmamış ben ve uzun süredir araba kullanan kocam arasında bir o yana bir bu yana savrulmakta ve bazen de bir kabusa dönüşmektedir çünkü ben arabayı sürmeye, oraya buraya çarpmamaya çalışırken o sürekli bağırır, sanki araba kullanmak doğuştan bize verilmiş bir yetenek ama ben o yeteneği bir türlü geliştirememişim. O kadar büyük bir savaş verdim ve o kadar sabırlı davrandım ki koca bile şaşırdı. Çünkü çoğu kadın kocasının, sevgilisinin veya babasının çığlıklarına dayanamaz araba sürmeyi bırakır. Ben uzun bir süre yanımda oturup sürekli bağıran adamı duymamazlıktan geldim, bazen ben de ona bağırdım böyle avaz avaz, zaten biri size bağırıyorsa ya susacaksınız ya da daha çok bağıracaksınız ki sussun, ben böyle bir taktik uyguluyorum :) Araba kullanma konusunda ise baktınız araba size yanlız kullanmanız için verilmiyor, hep kendisinin himayesinde, kabusa dönüşen yolculuklar yapmak zorunda kalıyorsunuz, arabayı kaçıracaksınız. Ben yaptım, kendisi uyurken aldım anahtarı düştüm yola, daha çooook acemiyken. Her neyse, benim bu araba kullanma çabalarımın hikayeleri anlatmakla bitmez, Cuma gecesi çok yoğun bir trafik yaşadık. Misafirleri aldık bıraktık, biri bebek sevme diğeri doğumgünü olan gezmelerimize gittik, yaaani ben bütün gece araba kullandım, hem de kocasız; kardeşimle. Gecenin önemli anı ise: Park ettim. Bu, neden önemli; bizim sokak biraz yokuş ve park yeri yok, arabayı sokağa iki araba arasına park etmek ya da kaldırıma çıkmak zorunda kalıyorsunuz, ee tabii bu da biraz "upper intermediate" manevralar gerektiriyor, en son park etmeye çalıştığımda koca dışarda arabanın tekerini tekmeliyordu (çok ciddiyim, yaptı). Şimdi canım kardeşim bana gaza basmadan kavramayla kalkmayı felan öğretti, park süper kolay oldu. Artık bizim sokakta park da edebiliyorum, kimse tutmasın beni :)



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...