17 Nisan 2007 Salı

Ankara'ya bir dönüş daha..

Büyüdükçe ailemize, özellikle de annemize daha mı düşkün oluyoruz ne. Bu kadın olmakla ilgili bir duygu mu, hani bütün kadınlar bir gün mutlaka annesine benzer misali; Küçükken, ilk gençlikte anneyle yaşanan zıtlaşmaların ardından 30 ların başında aslında birbirinizi çok da iyi anladığınızı keşfetmek hani. Yoksa, artık kendi kurduğumuz ailemizin başında olduğumuzdan, kendi evimizi idare ettiğimizden ve şımarıklık hakkımızın çok çok kısıtlı olduğu bir döneme çoktan girmiş olduğumuzdan mı bu düşkünlük? Ben tüm şımarıklığımı yaptım geçen hafta, hatta fazla fazla yaptım ki dönünce stoktan kullanabileyim diye.


"Şu tepenin arkasında deniz var" rahatlığı diyorum ben. Küçüklüğümden beri denizi olan şehirlere veya kasabalara giderken otobüsün, arabanın deniz tarafındaki cam kenarına oturmam bu yüzden. Bu rahatlıkla bir hafta geçirdim, dinlendim, kendime geldim. 40 kere söyleyince oluyor ya dilekler, tekrar söylüyorum, İzmir'e taşınmalıyız. Trafikte 60 la gitmeli, yolda tebessümle ve acele etmeden yürümeli, istediğimizi giyebilmeli, çimlere yayılıp denizi seyretmeliyiz; ve belki işe giderken de vapura binmeliyiz.

1 yorum:

sidika SAKA dedi ki...

Emrahı gaza getircek blog yazıları yazmıyoruz!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...