23 Temmuz 2007 Pazartesi

Deniz, Güneş, Kum, Koca Göbeğim...

Gittim gideceğim derken Ankara'ya dönüşe sayılı günler kaldı. Ankara'da bizi bekleyen sıcak ve susuz günleri düşünmemeye çalışarak tatilimin son günlerini de güzel geçireceğim valla. Gittim gideceğim heyecanı dedim ya, bizim yazlığa şöyle tadını çıkara çıkara, doya doya, sere serpe gidememiştim çok uzun bir zamandır, haftasonlarına sıkıştırılmış yoğun yolculuklara ve yorgunluklara katlanarak günlerle değil de saatlerle sayılan bir keyif oluyordu benim için. Bu sene uzunca, doya doya tadını çıkarma fırsatım oldu çocukluğumun ve gençliğimin yaz tatillerinin geçtiği bu küçük yerin. Senelerdir, otellerde, pansiyonlarda, "her yeri gezip görmem ama denize de bol bol girmem lazım, ikisi birarada olur mu?" hengamesinde geçen tatillerden sonra anladım ki yazlıkçı tatilini de özlemişim ben. Şemsiyemi havlumu alıp BİZİM sahile gitmeyi, çantamdaki şeftalimi ve kurabiyemi özgürce yemeyi, sahildeki gazinodan Tansaş fiyatına ice tea almayı özlemişim. Bu yazlık tatillerinin bir de ayrı bir tadı oluyor, şöyle ki, kışın taşınıyorsunuz, aileniz bir yanda siz bir yanda yaşıyorsunuz ve hayatın bir döneminde ortaokulda lisede kışın hep gördüğünüz kişilerden ayrılıyor farklı hayatlar kuruyorsunuz, sonra yaz geliyor, yazlığa gidiyorsunuz ve artık çok da sık görmediğiniz insanların nasıl büyüdüklerine, yaşlandıklarına, evlendiklerine, çocuk sahibi olduklarına tanık oluyorsunuz, bazen mutlu oluyor bazen üzülüyorsunuz, seneler sonra tekrar geldiğinizde yazlık balkonunda oturup neredeyse sabahlara kadar eskilerden konuşup gülüyorsunuz. Sonra kendi şiş karnınıza bakıp çocuğunuza da aynı mutlulukları vermek istiyorsunuz. Seneye getirip ben kızımı bu denize atmaz mıyım...

1 yorum:

sidika SAKA dedi ki...

Göbek, sen ve DENİZ. Muhteşem görünüyorsunuz. Daha da muhteşem olacak :D Özledim. Stop!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...