29 Temmuz 2009 Çarşamba

Tatile gittik..ooohhhh beeee.....

17.07.2009 tarihi itibariyle başlayan iznim 29.07.2009 tarihi itibariyle sona ermişti. Geçen sene iznim olmadı ya, pek kıymetliydi bu yılki iznim, kendime sınırsız güneşte yatma, içme ve kızımla oynaşma vakti ayırmaya kararlıydım, hepsinden biraz biraz ve doya doya yaptım. Bütün benliğimle tatile, denize, güneşe, sıkıcı Ankara'dan uzaklaşmaya susamışım ben yauuuu, üff çok mu abarttım ya..17 si akşamı sevgili koca ve kızım beni işten aldılar ve çıktık yolaaa...(tatil zamanlarında asla vakit kaybetmem, mümkünse iş çıkışında arabayla hemen, ilk otobüsle veya ilk uçakla Ankara'dan vınlamak isterim..) Adapazarı'na gittik önce, kayınvalide ve kayınbaba dört döndüler bizi memnun etmek için, saolsunlar. Alışveriş yaptık, gezdik, en sevdiğim balıkçıda balık yedik (Adapazarı yemek ve alışveriş konusunda gerçekten sınırsız bir yer..). Sonra yola çıktık, İznik'e gittik, yolda kocanın dayısına uğradık, Deniz'i tanıştırdık, sonra köye kocanın teyzesine gittik, oturduk kalabalık bir aile sofrasında yemek yedik. Sonra çıktık Altınova'ya yazlığa gittik. İlk gittiğimizde Deniz kendini şaşırdı, Ankara'da gördüğünün aksine, sınırsız dışarda gezme özgürlüğü, her daim bahçeye açılan kapılar, sevecen komşular, temiz hava, deniz, güneş, bir sürü arkadaş... Deniz'in kendini nasıl şaşırdığı üzerine detaylar kendi bloğunda fotoğraflarla birlikte yayınlanacaktır...


Ne zamandır başbaşa kutlayamadığımız evlilik yıldönümümüz de tatile denk gelince tatil öncesi gün aşırı nöbet tutan ve pek görüşemediğimiz kocaya bir sürpriz yapmak geldi içimden, ben de bu dönemden ruhen çok bunaldığımdan kendime de bir hediye vermek istedim. Tatil kataloğuna bakarken bulduğum ve pek bir beğendiğim Oliviera Resort da bir rezervasyon yaptırdım. Oliviera Resort, Dikili, Bademli Köyüne yakın Kalem adasında bulunan bir ada oteli, Türkiye'nin ilk ada oteliymiş. Netten baktığım kadarıyla güzel olan oteli bir gün önce bizi suit bir odaya aldığını haber verince daha bir sevdim. Günü gelince kocayı bindirdim arabaya bir yere gidiyoruz dedim, biz gittikçe o merak etti sanırım, sanırım çünkü kendisi pek bir ikizler burcu olduğundan pek bir karmaşık ve pek bir can sıkıcı derecede içine dönük olabiliyor ya da tam tersine bunca yıl sonra bile halen bir karizma yapmaya çalışıyor o anda, kimbilir, kimbilmez...Dikili'yi geçip, Bademli Köyü'nü de geçip, böyle daracık toprak bir yola girince bile bozulmayan kocanın o bilinmez karakter hali, kara bitip de denize geldiğimizde ve otopark görevlisinin adlarımızı alıp "ben kaptanımıza haber veriyim gelsin sizi alsın" deyince azıcık şaşırıyor ya da çok şaşırıyorda hala karizma yapma peşinde bunca yıldan sonra bilemicem. Neyse, ben oteli çok beğendim. Yeşile hiç zarar verilmemiş, sanki ağaçların aralarına oteli inşa etmişleri ağaçlar izinverdiğince. Taş evler ve taş yollar daha sıcak bir hale getirmiş burayı. Antik bir kent konseptiyle tasarımı yapılmış, hani böyle eski bir şato varmış, bir sürü antik kalıntı bulunmuş, aslında burası fiii tarihden bir şehirmiş gibisinden. Kesinlikle güzel tasarlanmış, Ege'nin güzel manzarasını çok güzel kullanmış keyifli bir otel. Yanlız sanırım henüz inşaatı bitmemiş kısımlar var çünkü bir merdivenden çıkınca birden boş toprak bir araziye çıkabiliyorsunuz. Çok sakin, çok sessiz, sürekli bağırarak konuşan on çocuklu kaba ve rahatsızlık verici turistlerden uzak, saygılı ve çocuklu ailelerin tatil yaptığı ve gördüğümüz kadarı ile çocuklu tatil için gayet uygun bir mekan burası. Gelelim gecelerine, geceleri de gayet sakin yer, sahildeki cafe akşam bara dönüşüyor, biranızı alıp iskeleye geçip şezlonglara uzanıp yıldızların altında keyif yapması on numara, fakat eğlence aranıyorsa çok kesat. Bir de krizden midir nedir otelin genelinde aydınlatma çok az hatta neredeyse karanlık diyebilirim, korkutucu olabiliyor, odaya gitmeye çalışırken saptığımız bir yolda önümüzü bile göremediğimizden havlayan bekçi köpeğinden tırsıp koşturmamız görülmeye değerdi.

Bu günden sonra Deniz hastalandı, koca hastalandı, ikisi de benimle denize giremedi, etrafı hiç gezemedik vsvs. Her zaman söylediğim ve anlattığım gibi neye çok heves etsem mutlaka bir bokluk oluyor, bırak oluruna kardeşim ne kasıyorsun ki di mi...

Koca kaldı orda kızla, ben eve ekmek parası getirmeye geldim Ankara'ya, sonra kocada geldi, kızı bıraktık orda bol bol tatil yapsın diye. Özlüyoruz şimdi, ben haftasonları gidiyorum, koklaşıyoruz...

Tatil yapmak çok güzel birşey yahu....

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...