8 Mart 2012 Perşembe

Noksan

Yazasım var, çok hem de. Ama saçmalamaktan da korkuyorum. Bilgisayarım unutulmamak için iki satır yazılıp karıştıran olursa bulamasın diye belgelerimin içinde aa212 isimli bir klasör açılarak kaydedilmiş kalbim kadar temiz beyaz word sayfaları ile dolu. Her bir sayfa farklı sayılarda "a" harflerinden oluşan dosya isimleri ile kaydedilmiş, "aaaa", "aaaaaa", "aaaaaaaa" ve hatta "aaaaaaaaaaaaaaaa" gibi, şimdi, benim ofis bilgisayarıma bir iş için oturmuş fakat arada bilgisayarımın orasını burasını karıştırmadan duramayan üçüncü meraklı tekil şahıs olduğumu farzedeyim, böyle kaydedilmiş belgeleri merak eder açar mıydım acaba. Aklıma geldikçe dosya açıp iki satır yazıp kaydedip sonra evde yazabilmek için kendime mail atıyorum, posta kutum da eksik eksik bir sürü yazı oluyor, hangisi ne zaman şaşırıyorum, adları da abuk subuk. Bundan başka, çeşit çeşit ajandam, defterim, kalemim var, bunlara yazılmış hatırlatmalarım, kelimelerim, can çekişmelerim var, telefonumda notlar uygulamasında yazılmış cümlelerim var mesela, yolda orda burda aklıma gelen, mobile diyoruz ya o durumda işte, mobile olma halinde yazılmış olan. Hepsi yarım yarım, yarıda bırakılmış, noksan.

Çok yazasım var, havalı kelimelerle başlayıp, sonunu getirmek için yeterince düşünmediğim, ilgi göstermediğim cümlelerim var, bitmemiş yarım yarım cümleler, saçma sapan isimlerle kaydedilmiş word sayfalarımı anlattım zaten. Bu cümleleri tamamlamadığım için ifade edilemeyen, dile getirelemeyen, yazılıp dökülemeyen bir bavul dolusu aklım, fikrim, olayım var. Yarım olma hali kafa karışıklığına neden oluyor, kafam sürekli karışık, karışıklık hali yorgunluğa neden oluyor, kafam hep yorgun, yorgunluk hali bıkkınlığa neden oluyor, kendinden bıkkın, bıkkınlık hali nefrete neden oluyor, nefret hali kendini yetersiz görerek sabote etmeye neden oluyor, kendini sabote etme hali hava durumu, regl günü gibi değişkenler doğrultusunda sona eriyor, ve/ya ermiyor, ama sonunda mutlaka kendimi gaza getirip bir tür motivasyon topuna dönüştürüyorum, tekrar cümlelere başlıyor ve sonra tekrar tekrar yarım bırakıyorum. Kısır döngü ayyuka çıkıyor, noksan cümleler fikirlerimi, noksan fikirler de eylemlerimi yarım bıraktırıyor. Bütün bu noksanlık hissi "yapacaktım", "edecektim" lere yol açıyor. "Yapacaktım", "edecektimler" çoğaldıkça vaktimin azaldığı aklıma geliyor, zamanın geçtiği, bu ay sonunda otuzaltı olacağım bir de. Vaktin azalması takıntısı, paniğe sevk ediyor.  Panik başsız tavuk misali hareketlere yol açıyor, bir onla bir bunla ilgilenmeli, dünyanın bütün romanlarını okumalı, daha iyi anne olmalı, daha çok fotoğraf çekmeli, daha çok öğrenmeli, daha çok yazmalı, hiç boş oturmamalı, kafayı çalıştırmalı, her bir şeyi takip etmeli...derken...başsız tavuk yani ben...bir romana başlayıp yirminci sayfasını okurken bundan sonra okuyacağım romanı düşlüyorum, bilgisayarda fotoğraflarımla uğraşırken blog okumaya çalışıyorum ne fotoğraflar bir halta benziyor ne okumalarım, bu yazıyı yazarken başka başka hayaller peşimde beynim, el işte gönül oynaşta misali, kızımla aktiviteden aktiviteye koşuyorum, sinemaya gitsek aklım tiyatroda, resim yapsak aklım yapboz yapmakta,kızımla her bir şeyi yapmalıyım...başsız tavuk... sonuçta hiç bir haltı tam yapamamakta, yapsa da zaten farkında değil bu koşullarda, sanki yarın ölecek...sanki bugün son günü...yine herşey yarım yarım...noksan.

Hayatımla ilgili ciddi planlama hatası yapıyorum galiba, mühendis olsaydım daha iyi mi planlardım ki. A noktasından çıkan bir otomobilin B noktasına varmak için kaçla gittiğini hayatımın belli bir döneminde çözebilmiş olsaydım, şimdi, hayatım da, düz bir çizgi üzerinde A noktasından B noktasına böyle güzel güzel , sabit bir hızda gider miydi, hayır ben sürekli tali yollara sapıyorum, derdim o. Benim o problemleri hiç çözememiş olmamla alakası var mı, nedir yani benim olayım. Bir cümleyi bitirmeden, başka cümleleri düşünüyor oluşum? Cümleye başlarken duyduğum motivasyonu daha üçüncü kelimede kaybedişim? Ya da benden bağımsız olarak cümlelerin kendi hür iradeleri ile bitme heveslerinin kıtlığı?

Bak şimdi bunu da yarım bırakıp başka dala konacağım.

Bugün kötü bir iş günüydü. Benim iflah olmaz iş hayatım. İş ve para söz konusu olunca insanları anlamayışım. Nabza göre şerbet veremeyişim, ortama göre göbek atamayışım. İnsanları bir milyonuncu kez yanlış tanıyışım. Bir saniyede kolaycacık ağızdan osurulan sözlere saatlerce takılı kalışım, kırılışım. Güneş de açmadı zaten bugün.

Geçen iki haftada garip tesadüfler yaşadım, kozmik bağlar medyum memiş hallerim diyorum ben, onun gibi birşeyler. Yeni bir müşteriyi ararken, bir numarayı yanlış çevirip hepi topu üç beş insan tanıdığım bu şehirde komşuma denk geldim. Garip bir tesadüf oldu, şaşırdık. Nette birbirimizi takip ettiğimiz güzel bir insan doktor kocanın hastası çıktı, "bloğunu da okuyorum ben" dedi, önce tırstım, sonra rahatladım. Senin benim gibi kafası karışık bir hatun kişi, sorun yok, bir de bana simit gönderdi teeee angaradan. Keşke orda tanışsaymışız. Olsun. Burda iki yeni kız arkadaşım oldu. Anlayabileceğim, anlayabilecek, anlaşabileceğim kadın sayısı kıt burda demiştim teee ne zaman. Bununla ilgili haşin bir eleştiri yazısı gelecek, yarım cümleler tamamlanabilirse de frekansı tutturabileceğim iki yeni kadın tanıdım, dolu dolu, içi dışı bir kadınlar...iyi olsunlar. Büyük şehirde yetişemediğim her bir haltı yapmaya çalışıyorum, öğlenleri deniz kenarına yürüyüşe gidiyorum, bale, opera izlemeye gidiyorum, fotoğraf derneğindeki etkinliklerin çoğunu seyrediyorum. falan filan.

Çok da yarım değilmiş be, yazınca farkettim. Bu yazıyı da böyle geyiğe vurup bitirdim, onu da farkettim. Neyse..geç oldu..yatmalı...bir çay daha içeceğim ama önce..dışarda dolunay var...bulut yok..yarın lütfen güneşli olsun..

4 yorum:

Balthus dedi ki...

ne içten yazılar bunlar :) takılıp kaldım gecenin bir yarısı.Murat Gülsoy'u gugullarken denk geldim.Takipçiniz olayım bari di mi :)iyi pazarlar...

coraline dedi ki...

mrb levet,bir süredir cevap yazacağım erteleyip duruyorum:(hoşgeldin ve tşk ederim.

Balthus dedi ki...

Merhaba.Bildirim gelmedi nedense bende bunu yeni gördüm :)bloguma hoşgeldin demek bende isterdim ama,neyse genede şöyle bir ziyaret etmenize sevindim :)

coraline dedi ki...

e artık bir hoşgeldin yazısı hakettim :):):)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...