22 Nisan 2013 Pazartesi

Can sıkıcı bir kaç gün...

Hamilelik bir sürü ruh hastalığını da beraberinde getiriyor. Mesela herşeyde ağlanacak acıklı bir nokta bulabiliyor hamile kişi, ya da bir olayı dramatize etmede üstüne olmuyor, aklına bin türlü felaket senaryoları geliyor, herşeye üzülebiliyor her naneyi takabiliyorsun, bir gün çok mutlu bir gün çok mıutsuz olabiliyorsun. Bu hafta 15. haftadayım. Üç ayı geçtim, ilk üç ay bir risk taşıyor ne de olsa, bunu geçmiş olmak önemli. İş yerine söyledim mesela, patronum kendisinden hiç de beklemeyeceğim bir olgunlukla çok sevindi ve kesinlikle bir engel olarak düşünmediğini söyledi ama nedense ben ona inanmıyorum. Yakın arkadaşlarım zaten biliyordu da, artık etrafımdaki diğer insanlara da hamileliğimi söylemeye başladım. Zaten karnım hafif hafif belirmeye de başladı. 

İlk hamileliğimde farkında olmadığım çoğu durumun şimdi çok çok farkındayım. Bütün algılarım açık. Bütün algılarımın olabildiğince açık olmasının zaten evde gözden kaçırmak istemediğim bir çocuğumun daha varlığından kaynaklandığını farkettim. İlk üç ayın verdiği uyku halini, ilk çocukta biraz da yapacak başka hiç bir iş olmamasından kelli uyuyarak ve yayarak geçirirken, ikinci de uyumak istemiyordum, zaten uyumak için çok da vaktim yoktu. Sanki uyuyunca evdeki çocuğu kaçıracakmışım hissi ilk üç aya damgasını vuran ruh hastası duygulardan biri oldu. İşten gelip birinci için hiç koşturmadığım kadar çok koşturmak istedim. Bundan başka, ikinciye içimde, kendi vücudumla bakarken ve korurken birinciyi boş veriyormuşum hissine kapıldım sık sık. Bu hissi yenebilmek için bütün vakitlerimi birinciye ayırmaya çalıştım. Normalde gözüm kapalı babaya paslayacağım veya zaten onun işi olan işleri bile ben yapmak istedim. Böyle, bir sonradan olma üstün annelik çabası, ikinciyle beraber gelen. Bunun büyük bir faydasını da gördüm, şimdi kuzunun saçlarını tararken bile asla başka yerlere gitmiyorum, tel tel bütün saçlarının arasındayım, o kadar farkındayım ve onunlayım.

İki hamilelik birbirinden farklı olur diyor herkes... birincide ne kadar rahat ve ferahsam bunda tam aksi oldu.... insan büyüdükçe kendini daha fazla dinliyor olmalı...

Farkındalık ve algı açıklığı biraz daha fazla evhamlı olma hali getirdi üzerime mesela, birinci için ayrı, ikinci için ayrı, kendim için ayrı, hatta baba için bile ayrı evhamlı davranışlarım ortaya çıktı. Birinciyi sürekli boşveriyormuşum hissiyle savaşırken (ki aslında boş vermiyorum tabii ki), ikinciyi severek sanki birincinin sevgisinden çalacakmışım gibisinden ruh hastası düşünceleri aklıma getirip, karnımdakini biraz yok sayıp, sonra da onu yok saydığıma üzülüp "ya Kevin'ın annesi gibi olursam" diye endişeleniyordum. Sahi bir anne iki çocuğu birden nasıl aynı oranda sevebilir, ben hala bunu çözebilmiş değilim, ve sanırım kucağıma alana kadar da çözemeyeceğim... kucağıma alabilirsem tabii...

Ben böyle duygu bulantılarının birinden çıkıp öbürüne koşarken, hamileliği bütün ruh hastalıklarıyla beraber algılarım açık yaşamaya çalışırken, ikinci ayda boynumda ve dudaklarımda geçmek bilmeyen alerjiler çıktı, geçirene kadar da canım çıktı, astım atakları peşimi aylardır bırakmıyor ve ben sürekli Ventolin kullanıyorum, sonra geçen Cumartesi günü, yine kendimi çok yorduğum bir günde de kanamam oldu. Çok hafif koyu renkli bir kanamaydı. O kadar korktum ki kimseye söylemedim. Evet böyle huylar edindim yaşım büyüdükçe. Bundan on sene önce parmağım kanasa doktora giderdim, artık birşey olsa "aman kötü birşey çıkarsa ya, en iyisi geç öğrenmek" gibi en saçmasından koca karı huyları edindiğimi yeni farkediyorum. Kanama bu boru mu tabii ki de ters giden birşeylerin habercisi diyerekten ertesi gün de olunca geçen Pazartesi doktora gittim tabii ki.

Bebekte bir sorun yok, kalbi hala pıt pıt atmakta. Pazartesi'den bu yana Progestan hapı ve Magnezyum tozu kullanıyorum. Bu benim için çok garip, zira birinci hamileliğimde hiç böyle bir sorunla karşılaşmamış, ekstra hiçbir ilaç kullanmamıştım. Şimdi neredeyse her gün en az bir kez Ventolin kullanıyor, vitamin ve demir haplarının yanında bir de Progestan ve Magnezyum kullanıyorum. Ayrıca bir de bu ilacı kullandığım için hamileliğimin sonuna kadar varis çorabı giyeceğim, zira Progestan dvt mi ne bir tür damar hastalığına neden olabiliyormuş. Bu doktorların da hastasıyım, biri bir ilaç veriyor ama başka bir yeri bozuyor öteki de onu kurtarmaya çalışıyor falan filan, bu mesleğe olan hislerimi zaten biliyorsunuz değil mi uzatmaya gerek yok. Öyle işte... bu da buralara not olsun.

Ha, bu arada sona bir not düşeyim gugıldan gelenlere bu varis çorabı denen şey öyle çok da korkulacak bir nane değilmiş, biraz paraya kıyarsanız anneanne çoraplarından değil de gayet de ince çorap görünümlü varis çoraplarından alabiliyorsunuz. Ben böyle varis çorapları olduğunu bilseydim sanırım çoktan alırdım zira acaip dinlendiriyor bacakları, böyle hani kanınızın hepsi ayak parmaklarınıza inmiş gibi hissedersiniz ya işte onu hissetmiyorsun, güzel. Ben Sigvaris Delfina aldım, tavsiye ederim çok memnunum, hiç ne anneanne çorabı gibi değil....mis...

6 yorum:

fermina daza dedi ki...

"kevin'in annesi"ne çok güldüm! biz seyrettikten sonra, benim yüzüme söyledi herkes "sen kevin'in annesisin" diye :) çocuğum yok allahtan.

annem de küçük kardeşime hamileyken bütün algıları açıktı, yazdıklarını okuyunca aklıma geldi. buna 5 duyu da dahil. metrelerce ötede olan bitenin kokusunu alan bi canavara dönüşmüştü, nasıl geçti o 9 ay bilmiyorum :)

pıt pıt atan küçük kalbe çok selamlar yolluyorum, sıkıntısız geçmesini diliyorum kalan ayların.

coraline dedi ki...

mrb fermina daza :) ay canavar deme ya...:)ben daha o aşamaya gelmedim sanırım ama umarım gelmem :) iyi dileklerin için de çoook tşk ederim.

Zeugma dedi ki...

Kendi kendine çok evham yapıyorsun gibime geldi. Anne bebek bloglarının birbirleriyle işbirliği var bilmem ilgileniyor musun? TV'ye çıkmışlardı hepsi bir arada.
Bir de şu blog senin için yararlı olabilir yine coraline...
Bebeğe ve sana sağlıklı günler:)

http://bebekyapimbakimonarim.blogspot.com/

Zeugma dedi ki...

Yorumlarımı kodese atıyorsun.
Hala yok ortada ;))

coraline dedi ki...

mrb zeugma birkaç gün giremedim ondan oldu gecikme :)evham değil de başka birşey bendeki anlamadım ben de ama geçti.başka anne bebek blogları okumak istemiyorum çünkü herkesin başına gelen apayrı, kimseden etkilenmek ve/ya suçluluk hissetmek istemiyorum.ama yine de önerin için tşkler, bakıyorum şimdi o bloğa da

coraline dedi ki...

mrb bademle buduk, tşkler :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...