27 Nisan 2011 Çarşamba

İşe başlıyorum..

Zengin erkek avında bir takım hatunlar var, hatun demeyeyim de genckız diyeyim. Av da yanlış anlaşılmasın tamamen nikah masasına oturtmak amacı diyeyim. Zengin erkek de biraz kaba oldu, varlıklı diyeyim. Şimdi de cümleyi baştan kurayım, varlıklı ya da varlıklı olması yaklaşık otuzbeş yaşlarında kuvvetle muhtemel olacak erkekleri nikah masasına oturtmaya çalışan gençkızlar vardır; yeni nesil genç kızların çoğunluğu böyle olmakla birlikte benim yirmili yaşlarımda da vardı bunlardan. Bazıları zenginlik ve itibar birarada olsun ister, bazılarına sadece para yeter. Böyleleri için nikah masasına oturtulacak erkeğin öncelikle ve mutlak surette arabası olmalı evden alıp eve bırakabilmelidir, cüzdanında nakiti olmalı herşeyi ödemelidir, ya babadan yadigar bir işi olmalı (en kırosundan bir benzin istasyonu veya en afillisinden bir aile şirketi olabilir farketmez, sonuçta hazır koltuk olsun yeter), babadan yadigar bir işi yok ise paranın gözüne vurması olasılığı yüksek bir bölümde okumalıdır (öyle hint dili edebiyatında okuyanlarla işleri olmaz), tipi düzgün olursa ne ala, olmasa da farketmez para var güzellik var iyi giydirilir olur biter, çapkınlık mı "aman erkeğin elinin kiri, para var mı huzur var" der, üniversiteyi mutlaka bitirir ama evlendikten sonra isterse çalışır istemezse çalışmaz veya varlıklı kocası ona nasıl olsa en güzel oyalayanından bir butik açar falan filan. Ve bunlar evlenir evlenmez de senesi bile gelmeden hatta ilk sevişmede çocuk yaparlar, çocuk bağlayıcı unsur olur, eş olan erkek babalığa terfi edince çapkınlık yapsa da karısını terkedemez çünkü aynı zamanda çocuğunun annesini terketmiş olur.

Böyle tipler o kadar çok ki, uç örnekleri ünlülerden geliyor, zengin adamla evlenip götü kurtardıktan sonra pilates uzmanı olan manken bozmasından tut da, artık zevk için şarkı söyleyen ve orda burda annelik gösterisi yapan tipler var.

Bir de siz karşılaştınız mı bilmem ama, bir de bunların günlük hayatta karşılaşılan versiyonları var. Facebook dan arkadaşız biz diye birbirimizi eklediğimiz ama en son ortaokulda gördüğüm ve facebook dan öte hiçbir diyaloğumuz olmayan bazı okul arkadaşlarım böyle avlanmışlar (ilkokuldan beri çıtı pıtı güzel mi güzel kızcağız yağlı göbeğinden ayaklarını göremeyen çirkin mi çirkin, kendinden en az 10 yaş büyük görünen ama "varlıklı" bir adamla evlenmiş), bir tanesiyle çok yakın çalıştım bir süre akıllara zarardı (zengin aile beyinsiz oğullarını "aman bir üniversite okusun bari" diye özelde okutmuş, sonra da Ankara'nın varlıklı bir semtinde varlıklı bir kurutemizlemeci açmışlardı, oğlan akıllara zarardı, onunla evlenemeyince bıraktı, patronumuzla çıktı, onunla evlenemeyince işten ayrıldı, sonradan duydum ki varlıklı başka bir adamla evlenmiş, kendinden büyükmüş falan filan).

Şimdi, ben var ya ben, işte bu kızları ancak 35 yaşımda anlayabildim, çünkü aşk peşinde koşan süzme bir salaktım. Kocamın doktor olması ise sadece bir tesadüf, zaten tesadüf olmasaydı gider bir gözcü ya da kadın doğumcuyla evlenirdim.

Şimdi, ben nereden nereye geldim. 2 aydır evde çalışıyorum, evde çalışıyorum derken ev hanımlığı ile uğraşıyordum. Yıllardır çalışmaktan yapamadığım birçok şeyi yapıyordum, sabahları yürüyüş yapıp, evimi temizleyip, yemeğimi yapıp, stressiz bir şekilde kızımla ilgileniyordum. Çalışmaya alışmış bünye arada bir sıkılıyordu tamam ama memnundu hayatından. Ama para lazım para...bir de emekliliğim için ödenmesi gerek ssk primlerim var. Çalışmaya başlayınca yine hiçbir şeye yetişemeyeceğim, yine sık sık asabileşecek, hobilerimle uğraşamadığım için hayata küfredeceğim. Çünkü, her gün biz işteyken evimizi silip süpürüp yemek yapıp bize vakit kazandıracak bir yardımcı tutmak, en özelinden en güzelinden her türlü veli kaprisi çeken öğleden sonra dörtte dersleri biten kreşe kayıt yaptırıp, anne işten altıda çıktığı için ayrıca eğitimli bir yatılı bakıcı abla tutmak gibi lükslerimiz yok bizim, biz bu şartlar olmadan çalışmak zorundayız, zevk için de değil para için.

Oysa yukarıda bahsi geçen avcı tipler, isterse çalışıyor istemezse çalışmıyor, hatta isterse özel bir hobisini iş olarak yapıyor az biraz para da kazanıyor böylelikle sıkılmıyor, bakıcının yatılısı önünde yatısızı arkasında, her iş yardımcıda, bir el yağda bir el balda....ohhhh...öyle olsa beş çocuk bile doğurursun, tek yaptığın karnında taşımak olacaksa...

Off sıkıldım, iflah olmayacağını bildiğim iş hayatıma geri dönüyorum, aslında artık farklı bir sektörde farklı bir pozisyonda çalışıp yeni birşeyler öğreneceğim bu da kendi kendime verdiğim gaz.

Çok parası olan erkek tehlikeli olur,aman çok para kazanmasın ben de çalışırım, bu da kendime verdiğim diğer bir gaz....

2 yorum:

A-H dedi ki...

ise baslama ve adaptasyon stresi olsa gerek bu :)
ben kendi adima, herseye ragmen para icin calismayi tercih ederim olmadik biriyle para icin evlenmek yerine ;)

.. dedi ki...

belki de kendi kazandığı paranın ne kadar değerli ve daha keyifli olduğunu hiç hissetmemiş olabilirler bu kategoride yer alanlar..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...