30 Aralık 2011 Cuma

Yavaş gel 2012, yaşlanıyorum

30.Aralık gününden bildiriyorum. Hava yine ışıl ışıl güneşli. Hala yılbaşı moduna giremedim. Mağazaların vitrinlerinde yılbaşı çamları, noel babalar, geyikler ve bunların üstüne kar yağdıran icatlar ve tüm bu kar temalı objelere inat tepede ışıl ışıl parlayan güneş. Atkısız, beresiz, eldivensiz bir yılbaşı, çok değişik. Bırak atkıyı bereyi hala öğle yemeklerini restoranların, cafelerin bahçesinde oturup yiyebiliyoruz, hem de herhangi bir ısıtıcı olmadan. Ha, bir de her yer yemyeşil. Ankara’nın yaprakları dökük kavak ağaçlarına baka baka geçen yıllarımdan sonra, Aralık sonunda her yerin yemyeşil olmasına hala alışamadım. Palmiye denen ağaç sararmıyor solmuyor, turunç, portakal ve mandalina ağaçları desen zaten tam mevsimi, e burada ağaçların yarısının palmiye diğer yarısının da narenciye ağacı olduğunu söylersem sizlere, yemyeşil bir cümbüş içinde yaşıyoruz. Her yer turunç ağacı, çok güzeller. Çorak topraklarda turunç ağacıyla yan yana hiç durmamış ben, hala, her gün, yolda yürürken turunç ağaçlarına bön bön bakıp, “aaa ne güzel bunlar” diye yanımdaki insanları bayıyorum. Yıllarca aynı tip, renksiz, çiçeksiz kavak ağaçlarına bakmış bir insanın turunç ağacının güzelliği karşısındaki büyülenmişliğini anlatamam ben zaten kimseye, anca kavak ağacına baka baka yaşamışlar anlar beni. Belki burada yılbaşı için çam yerine turunç ağaçları kullanmalı, kendinden süslemeli. Muhteşemler.Benim yılbaşı ağacım da yukarıdaki turunç ağacı olsun, mutlu yıllar olsun.

Neyse, konu 2012.

2011, bitme istiyorum; sorunlu muydun, tabii ki evet, peki buna rağmen güzel miydin, kesinlikle. Bana güzellikler, değişiklikler, yenilikler getirdin. Getirdiğin farkındalık beni biraz acıttı. Acıtan bu olsun ama değil mi, ölen, hasta olan falan olmadı. Getirdiğin güzel şeylerle yaşanılası bir yıl oldun. Bitmeseydin iyiydi.

Artık bu yaştan sonra gelecek sene için hedef koyup plan yapmak biraz fazla iddialı olacağından, artık hedeflere göre değil de kafaya göre yaşama yaşlarına da geldiğimden, 2012 ye dair herşeyi astrolojiye ve fala bıraktım ben, aylık yorum olur, yıllık yorum olur, tarot olur, kahve olur fark etmez. Sonuçta hiçbir alışverişi evde yaptığım alışveriş listesine göre de yapmadığım aşikar, oturup bir de hedef falan koyup gereksiz heyecan yapmaya lüzum yok.

Hiç işim yoktu, oturdum, Koç burcunu 2012 yılında neler bekliyormuş yorumlarını okudum da okudum, sanki dünya üzerindeki tek Koç burcu benmişim gibi okudum hem de. Hande Kazanova, Yasemin Boran ve Zafer Günay’dan yorumları okudum.

Sevgili Koçlar 2012 yılı boyunca esnek olma zamanı. Çünkü tabiri caizse, ezberiniz bozulacak, kurduğunuz planlar bazı dış olaylar vesilesiyle işlemeyebilecek, programlarınız değişecek gibi. Ahahahaha işten ben de tam bunu diyordum ya, astrolog gibi kadınım valla ya. Merak etme, hiç plan yapmıyorum, gerçekleştirmek için en ufak bir uğraş göstermeyeceğim planları kurmanın bir manası da yok bence de. Ezberi zaten bozuk bir hatun olarak itirazım yok. Olabilir, her şey olabilir, hazırım, gardımı aldım.

Disiplin ve kısıtlama yıldızı Satürn bir engel, bir bent gibi duracak karşınızda.İyi tarafıyla alırsak Satürnü, onu bir heykeltıraşa benzetiyorum. Sizi şekillendirmek üzere kolları sıvayan bir sanatkar. Şekilleneceksiniz. Değişeceksiniz. Yenileneceksiniz. Planlarınız, yapmak istedikleriniz değişecek. Ama önce sancılarını çekeceksiniz, değişimin sancılarını…Ben her şey Mars’dan oluyor sanıyordum meğer hepsi Satürn’ün kabahatiymiş. Şekillendir beni Satürn zira bir sürü kilo aldım. Hmm bu Satürn gazıyla spora yazılmalıyım. 2011 herşeyimi değiştirdi zaten, daha ne kaldı değişecek 2012…merakla bekliyorum.

Hele, Koç burcunun başında doğanlar bunu 2012 yılını derinden yaşayacaklar. Deme, başında doğdum..

Yani, onlar için değişim erken başlayacak. Çünkü Haziranda şans yıldızı Jüpiter ve büyük değişim yıldızı Uranus geçici bir süre Balıktan çıkıp burcunuza girecek ve Ağustos ilk yarısında, Teraziye geçmiş olan Satürn’ün yanına Mars eklenecek ve bu ikisi Koçtaki Uranus ve Jüpiterle zıt açı oluşturacak. Buna Oğlaktaki dönüşüm yıldızı Plüto’yu da eklersek, tam bir kadersel durumla karşı karşıyasınız diyebilirim. Ciddi bir gerilim dönemi. Bu sene bütün gezegenler benim için uğraşıyor. Burayı anlamak için birkaç kere okumam gerekti ama yine de tam olarak anlayamadım. Bir gerilim dönemi olacakmış orası kesin. Zaten kişilik itibariyle herşeyi gereğinden fazla düşünerek gerekli gerilimleri oluşturmakta üstüme yoktur. Alışkınım yani sorun yok. Devam…

Kesin olarak bir şeylerin, bir dönemin sonu demektir bu. Bir hayat çarkının geride kalması demektir. Ankara çarkını geride bırakmıştım 2011 de, nihayet. Tamam tamam, sorun yok, devam edelim, başka çarklara doğru, gözüm kara, üç beş gezegenden mi korkacağım.

Sizin yapmanız gereken en önemli şey; bu senenin diğerlerine benzemediğini önceden görmek, anlamak ve bu seneyi çok özenli yaşamak ve çok esnek olmak. Hem kararlı olun hem esnek. Burnunuzun dikine asla gitmeyin. Şimşekli, gök gürültülü bir havada yol alacaksınız, önlemini alın derim ve unutmayın, en keskin havanın ardından pırıl pırıl güneş açar!.Özenli yaşayacağım söz veriyorum ama sen de bana huzur vereceksin, anlaşalım da, sonra ben boşu boşuna özen göstermiş olmayayım. Hem kararlı, hem esnek nasıl olunur? Kimin burnunun dikine gideceğim peki? Kararlı olayım ama işime geliyorsa da esnek davranıp kabul edeyim, öyle mi demek istedin. Her şey keyfime göre yani. E süper. Güneş enerjisiyle çalışan bir kadınım neticede, e o da süper.

Koçun ilk başında doğanlara aylık burç yorumlarını iyi takip etmelerini tavsiye ederim, aylık zamanlarda kritik günleri, sakin ve temkinli olmaları gereken zamanları bilmeleri kendileri için çok faydalı olacaktır. Böyle kritik bir yolda yürürken rotasız, rehbersiz yollara düşmek sakıncalıdır. Merak etme…

Bu kritik zamanda, sizin kurtarıcılarınız, öncelikle geçmiş yaşam kredileriniz, yani geçmişte attığınız doğru ve güzel adımlar, hayata sağlıklı pencereden bakmayı bilen pozitif tavrınız ve şans faktörü olacak. Geçmişte attığım güzel adımları ben fark edemedim, hep kendime küfrettim, sen fark et astroloji. Pozitif ola ola Pollyanna’nın Mersin şubesi oldum bu sene. Nihayet kurtarıcım olacak ha. E süper.

Bu sene sonlarında artık bazı kişiler hayatınızdan kesin olarak çıkmış olacak, ilişkilerinizin boyutu ve şekli netlik kazanacak ve sizin de su yüzüne çıkan gerek tecrübe eksiliği dolayısıyla gerekse kişiliğinizden kaynaklı geliştirmediğiniz yanlarınız belli olacak. Yaşadıklarınızın bilincine vardıkça ve gerçekle cesurca yüzleştikçe, bu eksik yanlarınızı tamamlama, hayat felsefinizi köklü yenileme, bilincinizi genişletme ve hayata daha farklı, daha geniş pencereden bakma ve ona göre rotanızı çizme söz konusu olacak. Ereceğim kısaca. Anlaşıldı, 2012 yılında bir nevi hayat filozofu olacağım.

Kimileriniz bu dönemde patron konumuna yükselebilir ve kendi işinizin güçlü sahibi olabilirsiniz. Toplumsal konularda büyük bir söz sahibi olmanız içten bile değildir. Her ne olursa olsun bu gücü ılımlı, hoşgörülü, planlı, mütevazi bir şekillerde birimlendirmeniz ve insanlara baskı uygulamak ve illa kendi yönetiminiz altına alarak onları saf dışı bırakmak şeklinde kullanmamalısınız. İflah olmaz iş hayatım iflah olacak yani öyle mi, seneler sonra. Hala mezun olduğu gün sahip olduğu şartlarda ve mevkide çalışan ben, bütün kariyer hedeflerimden vazgeçmiş, hırslarımdan arınmış, yetecek kadar paraya zevk için çalışabilecek ruh haline güç bela erişmişken, ve gerçekten de mutluyken, ne bu şimdi. Ha, kendi işimin gücümün sahibi olmak bir cafe açacağım anlamına geliyorsa, çok ama çok heveslendiğimi bil 2012. Hadi bakalım, maşallah.

5 Ekim 2012 itibariyle Satürn-Akrep burcunda seyrine başlayacak. Bu seyir çok önemli. Tamam not ettim. E peki ne olacak bu tarihlerde?? İster yeni bir ilişki isterse bitmeye çoktan yüz tutmuş bir beraberlik, isterseniz hala aradığınız kişiyi bulamadığınızı düşünen biri olun, hiç fark etmez. Satürn, dengeli bir ilişki nasıl olmalı ve tarafsız bir bakış açısı altında bir ilişki nasıl yaşanmalı, sen ve ben demeden biz olmayı nasıl başarmalı sorularına cevap aramayı sürdüreceğinizi gösteriyor. Hani herşeyi çözecektim, arayış yapa yapa bir hal oldum. Araya araya buda heykeline döndüm yemin ederim. Kaç senedir ilişkiler üstüne düşünmekten kitap yazacak kıvama geldim. Bu kadar düşüneceğime psikoloji okuyup ders çalışsaydım en azından diplomam olurdu.

7 Şubat-25 Haziran tarihleri arasında olabilecek Satürn geri hareketi esnasında hala büyük bir resmin tamamlanmayan parçalarını arayacağız. Onun maksadıyla lütfen ikili ilişkiler, iş ortaklıkları, iş sözleşmeleri ve kontratlarınız konusunda geri hareket boyunca iyice düşününüz. Zorlanmalar görülebilir.Hmm tamam. O tarihlerde hiçbir şey imzalamamaya gayret edeceğim.

11 Haziran 2012 itibariyle iletişim, haberleşme, eğitim, çevre ilişkileri, ulaşım gibi konularda 12 yıl sonra İkizler burcunda ilerleyecek Jüpiter bana göre son derece dikkatli kullanılması gereken bir enerji.Vay 12 yıl sonra Koç alrı etkileyecek bir durum önemli olmalı, ne yapacağız peki, açıkla. Bir yerden başka bir yere seyahat etmek, ancak belli bir yerde uzun süre kalmak istemezsiniz. Bavulunuz kapı arkasında gibidir. Aklınıza estiği anda hemen yola çıkabilirsiniz. Ancak bu yolculuklar uzun seyirli değildir. Kısa konaklamalar şeklinde gerçekleşir. Çok çok konuşma, sürekli arayış, bağımsızlık, eğlenceli bir yaşam arzunuz oldukça yükselir. Ya bu 2012 tam bana göreymiş, şimdi iyice anladım. Yani böyle bir elim işte gönlüm oynaşta, böyle bir nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları modunda geçecek bu sene. Sevdim, çok sevdim.

Şaka maka, 2012 senden sadece huzur ve sağlık beklerim. Bir buda heykeliymişçesine huşu içinde ve huzurlu oturmak istiyorum, böyle huzur paçalarımdan aksın istiyorum, “ay yeter be, amma da çok huzurluyum” diye hayıflanacak kadar huzur istiyorum. Kimse hasta olmasın, kimse ölmesin bir de, bu sene de. Sen bunları sağla sana gerisini bana bırak.

Kim ne istiyorsa getir 2012, cimri olma.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...