30 Nisan 2013 Salı

Karışık Kaset - Uygar Şirin

Çok büyük hevesle başladım okumaya. Birkaç yerden duydum methini, bir de kapağı hoşuma gitti. E ben de kurşunkalemle kaseti başa saran bir kuşaktanım madem muhtemelen hoşuma gidecekti okuduklarım. Baştan çok da hoşuma gitti aslında. Ulaş'ın 13-14 yaşları beni benden aldı, taaa ergen hallerime götürdü. Ne de olsa Ulaş benden bir yaş küçüktü hesaplamalarıma göre. Kendi ergen hallerimi okumak çok eğlenceli ve nostaljikti ayrıca, kolay okunur günlük yazarmışçasına rahat dili ilk başta hoşuma gitse de bir süre sonra kendimi olaylara kaptırmama neden oldu. Pek sevmiyorum ben o tip okumaları. Kendimi olaylara kaptırınca ve olaylar bir dizi filmi andırmaya başlayınca bir süre sonra sıkıldım ve romanın ortasında sonunu düşünmeye başladım. Ulaş beni bir süre sonra uyuz etmeye başladı. Bütün roman boyunca aynı davranış şeklinde ısrar eden, kendini bir gıdım öteye götürmemiş, buna rağmen iyi bir kariyer yapmış bir baş karakter bana bir süre sonra çok sıkıcı geldi. Ayrıca, romanda sözü geçen şarkıların çoğunu duymuş olsam da çok iyi bilmiyordum ve zihnimde herhangi bir anıya götürmüyordu beni zira ben kendi ergenliğimde guns n' roses, led zeppelin vs. dinliyordum. Bütün bunların sonucunda  maalesef romanın sonuna atlaya atlaya geldim çünkü çok sıkılmıştım. Sonu ise bence kötü yazılmış bir best seller aşk romanına benziyordu. Sanki yazar romanı "belki bir gün romanımın dizisini çekerler ben de paranın gözüne vururum" diye düşünmekten kendini alamayarak bitirmiş.

Çok bilmiş yazdım biliyorum. 

2 yorum:

Selgin GB dedi ki...

Kitapalr üzerine bilmiş yazanları severim... :)

coraline dedi ki...

daha yazacak bir kaç şeyim daha vardı ama kısa kesmişim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...