5 Ekim 2007 Cuma

Hop hop gezememek, sek sek sekememek...

Karnımın bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim açıkçası. Oturduğum koltuklardan kalkamayacak, sağımdan soluma zar zor dönecek, yarım saat yürüyüşün ardından yorulacak, başımı koyduğum her yastıkta uyuklayacak hale gelmek beni çok bozdu ne yalan söyleyeyim. Her yere koşarak giden, koç burcunun tüm enerjisini bünyesinde toplayan, hamileliğin bugününe kadar da bar bahçe gezen ben hamileliğin son 20 gününde bu hale geldim işte. Aslında hala dirençliyim ki geçen gün Kızılay'da 4 saat gezmişim, hala evde harıl hurul tercüme yapmakla uğraşıyorum sıkılmayayım diye ama... yok yok nerde eski enerjim, aslında içimde o enerji yerli yerinde duruyor ama bedenen mümkün olmadığından durum sıkıcı bir hale geliyor. Bir de çok fena kabuslar görmeye başladım, böyle abuk subuk, moral bozucu. Sabırsızlanmaya başladım(k) artık, doğsa da sevsek moduna girdik karı koca. Annemle hastane bavulumu hazırlamaya başladık, nispeten tamamladık sayılır, o da garip bir duygu oldu. Aniden doğuracak olursam o bavulu nasıl taşıyacağız pek anlamadım, çünkü benim tatile giderken içine herşeyi doldurduğum bavullara benzedi kendisi ama neyse, söylenenlere göre içindeki herşey lazım oluyormuş. Ben bebeği sakin tutmaya çalışıyorum aman sezeryanı bekle diye, annem sesleniyor "aman hayırlısı olsun kızım" diye. Ee orası öyle, hayırlısı o ise öyle olsun napalım. Zaten ben hem sezeryandan hem de normalinden tırsıyorum ya, orası ayrı. Hastaneye yatacak olmak bile tümden rahatsız ediyor ya beni, hayırlısı olsun...Kucağımıza alalım da biz bebeğimizi gerisi hallolur herhalde..

1 yorum:

Ekin dedi ki...

Enerjin, kıvırcık saçının buklelerinde depolanmış vaziyette, Deniz'in peşinden koşturacağın zamanlar için saklanıyor merak etme. Hele bir de sana çekerse, o enerjiye çok ihtiyacın olacağına eminim ben :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...